Doğu Roma İmparatorluğunda(Bizans) Para Ekonomisinin Durumu



Roma İmparatorluğu’nun 3. Yüzyılda yaşadığı ekonomik bunalımın ardından imparator Konstantinos (306-337) yeni ve oldukça sağlam bir para sistemi yaratmayı başardı. Yeni para birimi Solidus yaklaşık 4.40 gram ağırlığına bir altın sikke idi ve dünyada o anda tedavülde olan bütün altın paralardan daha ağırdı. 1 Lopez, R. S. (1978), Byzantium and the World Around It: Economic and Institutional Relations içinde ‘’The Dollar of the Middle Ages’’, s.212.
Justinian II (685-715) bizans altın solidus parası


Ayrıca 2.24 gram ağırlığında ve Solidus’un 1/12’si değerinde gümüş seliqua çıkarıldı. Altın Solidus ya da Bizans Nomisması(12. Yüzyıldan itibaren hüperpüron adını alacaktır) büyük bir devamlılığa sahip oldu. Yaklaşık altı yüzyıl boyunca değerini hiç yitirmeden tedavülde kaldı. 11. yüzyıldaki değer kayıplarından sonra bile, 13.yüzyılda İtalyan şehir cumhuriyetlerinin paralarının ortaya çıkışına kadar uluslararası ticarette en güvenilir ve aranan para birimi Bizans nomisması idi. Ortaçağlar dünyası için Bizans Nomisması en üst düzeyde bir para birimiydi. Bir altın parçası olmaktan çok ekonomik güveni ve Doğu Roma İmparatorluğunun prestijini ifade ediyordu. 2 Nomisma 1 poundun (libre) 1/72’si ağırlıktaydı. Dolayısıyla Bizans pound’u 316.80 gram olarak geç Roma döneminin 327,45 gramlık poundundan daha hafifti. Hendy, 1969, s.5.

Nomisma oluşturuluşundan altı yüz yıl sonra bile aynı ağırlık ve saflığa sahipti. Yani metal içeriği ve değeri arasında bir fark yoktu. 3 Lopez, R.S. ‘‘The Dollar of the Middle Ages’’, s.216.

Bizans İmparatorluğu bu dönemde uzun süren para istikrarı için gerekli kıymetli metal stoğunu:
  • Ülkenin maden kaynakları,
  • Uluslararası ticaret ve vassal devletlerden alınan haraçlar
  • Bizans’ın 11.yüzyılın ortalarına kadar denk bir bütçeye sahip olması,
  • Devletin ilke olarak bütün mülkiyete sahip olması(devlet görevlileri ve halkın mallarının müsadere edilebilmesi, kilise ve manastır hazinelerine el konulabilmesi),
  • Gerektiğinde imparatorluk atölyelerinde üretilen kıymetli kumaşların ve zaman zaman bazı unvanların/devlet görevlerinin satılması
  • Olağanüstü vergiler

gibi unsurlarla sağlayabiliyordu. Bizans para sistemi tarih boyunca bazı önemli düzenlemelerden geçmiştir. Yaklaşık olarak 500 yılı civarında imparator Anastasius(491-518) Bizans altın parası Nomisma’yı 12 gümüş Miliaresion’a ve Miliaresion’u da 12 bakır Follis’e bölerek para sistemini yerleştirdi. Bu bölünme gümüş ve altın paralar arasındaki sabit bir orana göre yapılmıştı: gümüşün libresinin 5 nomisma değerinde(yaklaşık 22 gram altın) olduğu düşünülüyordu. Bu oranlar geç ortaçağlara kadar değiştirilme ihtiyacı duyulmaksızın sürdü. 4 The Cambridge Economic History of Europe (1987), Vol.2, s.163.
Romanos III Argyros (1028-1034) miliaserion gümüş parası


6-11. yüzyıllar arasındaki Bizans para sisteminde paralar arasındaki ilişkiler şöyleydi: 1 altın Nomisma= 12 gümüş miliaresion; 1 altın Nomisma= 288 bakır follis; 1 gümüş miliaresion= 24 follis. Nomisma teorik olarak 24 ayar saflıkta idi ve gerçekte de neredeyse(4.40 gram ağırlığının 4.2 gramı saf altından oluşuyordu) bu saflığa sahipti. Bu saflık ve 4.40 gramlık standart ağırlık 11.yüzyıl ortalarında, IV. Mikhael(1034-1041) dönemine kadar sürdü.
11. yüzyıl başlarında güçlü bir siyasi yapıya ve sağlam bir hazineye sahip olan Bizans, bu yüzyıl içinde ani değişikliklere ve istikrarsız bir yönetime maruz kaldı. Dışarıda aynı anda çeşitli düşmanlarla karşılaştı: batıda İtalyaya saldıran Normanlar, kuzeyde Balkanları istila eden Peçenekler, doğuda Anadoluyu istila eden Oğuz Türkleri. İçeride ise hazine sivil yönetim kadrolarının idaresinde hızla boşaldı. Ordu mevcudu azaltıldı ve küçük köylü mülkleri büyük ölçüde büyük toprak sahiplerinin eline geçti. Bu şartlar altında para sistemindeki ilk bozulma

IV. Mikhael (1034-1041) döneminde oldu.
Constantine VII (920-959) döneminde bronz follis
Bu imparatorun çıkardığı paralar 24-19.5 ayar saflık arasında değişiyordu. 11. Yüzyılın diğer imparatorlarından IX. Konstantinos Monomakhos (1042-1055) 24-18 ayar; Theodora (1055-1056), VI. Mikhael (1056-1057), Isaaksos Komnenos (1057-1059) ve X. Konstantinos Dukas (1059-1067) ise ortalama 18 ayar saflıkta altın para çıkarmayı sürdürdü.

IV. Romanos Diogenes (1067-1071) 18-16 ayar; VII. Mikhael Dukas (1071-1078) 16-9 ayar; III. Nikeforos Botaneiates (1078-1081) ise ortalama 8 ayar saflıkta altın paralar çıkardı.

Böylece Nomisma 11. Yüzyılda 1034-1081 yılları arasında 24 ayar saflıktan 8 ayara kadar düştü. Sadece 1070-1081 yılları arasında ise nomisma saflığının yaklaşık 10 ayarını (%50’sini) kaybetti. Nomisma uğradığı değer kaybına rağmen 4.40 gramlık ağırlığını ise muhafaza etti. 11. Yüzyılın son çeyreğinde 4.4 gramlık nomismada ancak 1.5 gram altın ve neredeyse 3 gram kadar da kıymetsiz metallar bulunuyordu. Bu büyük değer kaybından önce ise altın Nomismadaki 4.4 gram altın+metal alaşımın yalnızca 0.2 gramı değersiz metallerden oluşuyordu. Geriye kalan neredeyse 4.2 gramlık kısım saf altındı.

Altın sikke darbında mutlaka alaşım maddeler kullanıldığından 24 ayar saflıkta altın para örneğine rastlamak imkansız gibidir. Ancak darp tekniklerinin izin verdiği ölçüde Bizans paralarında bu alaşım oranının çok düşük olduğu ve 11. Yüzyıldaki büyük parasal kriz haricinde basılan paraların 24-22 ayar saflıkta altın paralar olduğu anlaşılmaktadır.5 HENDY, Michael F. (1969), Coinage and Money in the Byzantine Empire 1081-1261, Washington, Dumbarton Oaks Studies XII. s.508-509.


Ancak paranın giderek hızlanan değer kaybı sonucu dolaşımdaki her para cinsi nominal değerine göre değil cari değerine göre işlem görmeye başladı. Artık paranın üzerinde 4.40 gram altın yazmasının(nominal değer) bir önemi kalmamış, paranın piyasadaki alım gücünü üzerinde yazan değeri değil içerdiği gerçek altın miktarı(cari değer) belirler olmuştu. Bu duruma en başta devlet neden oluyordu. Çünkü 11. Yüzyıl boyunca devlet her türlü ödemelerini değeri düşürülmüş yeni paralarla yaparken vergilerin ise değeri yüksek eski paralarla ödenmesini istiyordu. Bu yüzden enflasyon sürekli yükseldi ve insanların Bizans parasına olan güveni sarsıldı. 6 Lopez, ‘’The Dollar of the Middle Ages’’, s.216
 

Bu nedenden dolayı imparatorluğun mali gücü azaldı ve ticaretini İtalyan şehir devletlerine kaptırdı. Ancak yine de Bizans nomismasının Akdeniz genelindeki para ekonomisi üzerindeki hakimiyeti kırılmadı.
SHARE

Milan Tomic

Hi. I’m Designer of Blog Magic. I’m CEO/Founder of ThemeXpose. I’m Creative Art Director, Web Designer, UI/UX Designer, Interaction Designer, Industrial Designer, Web Developer, Business Enthusiast, StartUp Enthusiast, Speaker, Writer and Photographer. Inspired to make things looks better.

  • Image
  • Image
  • Image
  • Image
  • Image
    Blogger Comment
    Facebook Comment

0 yorum:

Yorum Gönder